21 Şubat 2010 Pazar

40 Emre Şahin

Bu sene Bağımsız Film Festivalinin benim için en büyük sürprizi Emre Şahin'in yönettiği 40 isimli film oldu. Emre Şahin Boston Emerson College'da film eğitimi almış, öğrenci filmi Fetish ile Evvy ödüllerinde en iyi film ve kurgu ödülünü kazanmış, daha sonra da birçok televizyon kanalında gösterilen pek çok programda yönetmenlik, görüntü yönetmenliği ve kurgu yapmış bir filmci. 40 ise uzun metrajlı ilk filmi.

Öncelikle belirtmem gerekir ki filmin kurgusu ve dili muhteşem. Dönem dönem sinema filminden çıkıp belgesel niteliğine bürünüyor. Ama bütün içine bu belgesel tadı çok güzel oturmuş. Hiç düşmeyen bir tempo, inanılmaz İstanbul görüntüleri, olağanüstü fotoğraflar izleyenleri büyülüyor. İtiraf edeyim ben şimdiye kadar bu kadar çekici İstanbul görmedim (filmin HDCam çekilmesi ve dijital projeksiyon da bu başarıya çok katkı sağlıyor tabii) . Filmin müzikleri süper iyi.

Hikayesi çok sağlam . İstanbul'da içinde 40 bin Euro bulunan bir çantanın etrafında gelişiyor. Sivas'ın bir köyünde doğmuş, baba katili olduğu için kapağı İstanbul'a atmak zorunda kalmış, taksi şöförü ve uyuşturucu kuryesi Metin ( Ali Atay bu rolde inanılmaz başarılı), budizmden hiristiyanlığa, daha sonra tasavvufa dalmış sonunda nümerolojiden medet uman Sevda ( Deniz Çakır), tanrının seçilmiş kulu olduğuna inanan Nijeryalı Godwill (Ntare Mwine) hepsi bu çantanın etrafında birleşirler. Ve İstanbul'da inanılmaz bir kovalamaca başlar.

Emra Şahin'in dili direkt. Hiç dolambaç yok. Aynı zamanda eğlenceli. Keskin. Dümdüz anlatıyor ama sizi karakterlerinin derinliklerine indiriyor. Aynı zaman da hınzır. Filmi ile dalga da geçiyor.
Antalya Film Festivalinden Genç yetenek Jüri Özel Ödülünü almış olan bu filmi muhakkak izleyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder