22 Nisan 2010 Perşembe

FUCKBUDDY ARANIYOR / TİYATRO GAF

Uzun zamandan beri oynanan ama maalesef kendi tiyatrolarında yere oturup seyretmek gerektiği için bir türlü gitmeye cesaret edemediğim ( yıllar önce tiyatro festivalinde minder üzerinde bir oyun seyretmiştim, sonra bacak adelelerim ve kemiklerim benden acı intikam aldılar) 'FuckBuddy Aranıyor' bir geceliğine Kumbaracı50'ye transfer olunca hemen koştum. Oyunu Serkan Öz yazmış ve yönetmiş.

'Fransız okullarından birinden mezun, Galatasaray, St. Benoit, St. Michel, ya da Fransızca bilen, Obama'ya umut bağlayan, ama Nobel'in de erken olduğunu bilen Cihangir ya da Moda ikametgahlı, funk, indie dinleyen mümkünse kızıl saçlı herkes özelden ulaşsın' diye facebook sayfasına yazmış Deniz'in evindeyiz. Kendi deyimi ile made-in Mimar Sinan Deniz. 27 yaşında, reklamcı. Herşeyi var ama hiçbirşeyi yok. Bunalımda. Neden yaşıyoruz sorusunun etrafında dönüp duruyor. Yemek Sepetinden yemek alıyor, otunu içiyor. Kuzeninin deyimi ile bok gibi parası var.

Oyunda bir yandan modern metropolun yarattığı gençliğin yaşamına tanık olurken, diğer yandan 1980 lerin Türkiyesi'ne gidiyoruz. Sorgulanan, işkence gören bir adam. Yılmayan, kararlı, kendi ölümü ve karısının da işkence görmesi pahasına prensiplerinden ödün vermeyen bir devrimci oyunda Deniz'in yaşamına parallel olarak sahnede beliriyor.

Serkan Öz 25-30 yıllık zaman süreci içinde iki uca savrulmuş gençliği anlatıyor. Birinde doğru veya yanlış bir inanmışlık var diğerinde ise kocaman bir boşluk. Modern yaşamda yaşanılan iletişimsizlikler ise had safhada. Kendisini ziyaret etmedi diye telefonda oğluna sürekli sitem eden annenin 'Oğlum Yaprak Dökümü başlıyor, kapatıyorum' demesi süper. 'FuckBuddy Aranıyor' bazı sahnelerde büyük bir başarıyı yakalıyor. Ben özellikle Deniz ve Ceren'in beraber oldukları sahneye bayıldım. Bu bölüm çok iyi yazılmış ve de çok iyi oynanıyor. Ama oyunun tümü için bunu söyleyemiyeceğim. Bazı kısımlar gereğinden fazla uzun tutulmuş, daha da önemlisi bazen oyunun temposu çok düşüyor.

Ama yine de Serkan Öz anlatmak istediği gençlik kesimini çok iyi anlatıyor. Babalarının bir bölümü ile aralarındaki farklılığı da. Bundan sonra yazacağı oyunlarda daha başarılı olacağına şüphem yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder