23 Nisan 2010 Cuma

GÖZLERİNDEKİ SIR / JOSE JUAN CAMPANELLA


Bu sene yabancı film Oscarlarında adaylardan Audiard'ın 'Peygamber' adlı filmi heykeli alamayıp, Campanella kazanınca doğrusu adını daha önce duymadığım bu Arjantin filmini bayağı merak etmiştim. Çünkü Peygamber benim gözümde kesin en iyi adaydı(bakınız 1 mart tarihli yazım).
Sonunda bu hafta 'Gözlerindeki Sır' vizyona girdi.

Eski bir savcılık müfettişi Benjamin Esposito'nun bir roman yazmaya koyulmasının hikayesi bu film. Roman yıllar önce işlenmiş Morales cinayeti ile ilgili. Artık emekli olan Esposito romanı için eski patronu kadın hakim Irene Menendes Hastings ile görüşmeye gidiyor. Ve kaçınılmaz olarak eskiye , 1974 yıllarına dönülüyor. Film çok başarılı geriye dönüşlerle bizlere bir cinayet çerçevesinde geçmişle hesaplaşmayı anlatıyor. Ancak Eduardo Sacheri'nin 'La Pregunta de sus ojos' adlı romanından uyarlanan film ( yönetmen ve yazar senaryoyu da birlikte yazmışlar) bu hesaplaşmayı anlatırken sadece geçmişi değil aynı anda bugünü hatta yarını da anlatıyor. Konuyu filmin tadını kaçırmamak için özellikle detaylamıyorum. Yalnız filmi bir cinayet filmi olarak algılamayın. Aynı zamanda büyük bir aşkın, tutkunun, saplantının hikayesi(tabii bu arada Arjantin'nin de) . Karısının katilini bulmak için hergün işinden çıkıp Buenos Aires'in tren istasyonunda katili bekleyen koca, kadın hakim tarafından tahrik edilip zanlının suçunu itiraf ettiği sahne, savcı müfettişi, hakim ve de tahliye edilmiş katilin beraber oldukları asansör sahnesi, stadyum çekimleri filmin unutulmazları arasına giriyor. Bir de alkolik asistan Pablo Sandoval . Filmi seyrederseniz yaşadığınız sürece bu karakter sizinle beraber canlı kalacak eminim.

Campanella bu filmi ile her tarz seyirciye göz kırpıyor. Çok muhafakazar sinema seyircisinden yenilikçisine kadar herkese hitap ediyor. Film bazen Hollywood barındıyor ama görmemezlikten gelin. Hikayesi, anlatımı, oyuncuları ile iyi bir filmle karşı karşıyayız. Bu filmi seyredin derim.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder