10 Mayıs 2010 Pazartesi

Haftanın Getirdikleri/ Son İstasyon / Yeşil Bölge / Fail-i Müşterek / Testosteron

Geçen hafta biraz tembellik ettim yazmadım. Ama bu arada iki oyun seyrettim ve de iki film. Hepsinden bir arada bahsedeyim dedim.

Daha önce İstanbul Film Festivalin'de gösterilen Aşkın Son Mevsimi bu hafta vizyona girdi. Tolstoy'un son senesini anlatan bu film Jay Parrini' nin Son İstasyon adlı romanından uyarlanmış. Filmin orijinal adı da Son İstasyon. Türkiye'ye filmi getirenler ise Aşkın Son Mevsimi diye anlamsız bir ad koymuşlar. Roman oldukça keyifli okunan, başarılı bir roman. Türetilen film ise tam anlamıyla İngilizler tarafından elden geçirilmiş ve düzeltilmiş bir Tolstoy yaşamı. Yönetmen Michael Hoffman aşk ve evlilik üzerine evrensel bir film yaptım diyor. Bunu yaparken kukla karakterler, bir türlü inandırıcı olamayan sahneler, çok ingiliz bir Rusya yaratmış. Çok iyi oyuncular, buna Helen Mirren'da dahil, tam anlamıyla güme gitmiş. Yılın en çok şey vaat eden ama en büyük hayal kırıklığı olan bir film Aşkın Son Mevsimi. İzlemek yerine romanı okuyun ve kendi dünyanızı yaratın. Hem Tolstoy'u çok daha iyi anlayacak hem de acaip keyif alacaksınız. Filmin tek artısı James McAvoy. Çok iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor.

Yeşil Bölge ise yine Irak Savaşına bizi döndüren ,tüm öğeleri ile klasik bir Hollywood filmi. Şaşmaz reçete burada da yürürlüğe konmuş. Sinemasal açıdan hiçbir özelliği olmayan ama yine de bir ülkenin kendini bu denli eleştirmesine şapka çıkaracağınız bir yapıt.

Çok beğendiğim oyun yazarı Yiğit Sertdemir Fail'i Müşterek adlı tek kişilik yeni oyunu ile Kumbaracı 50 de. Sertdemir yakın tarihimizden yaptığı alıntılarla bize ne kadar düşünmeye yatkın (!), farklı olmayı seven(!), farklılıkları koruyan (!) bir toplum olduğumuzu anlatıyor. Oldukça başarılı bölümleri olan bu oyun farklı dili ile de ilgi çekici.

Sonunda Oyun Atölyesinde Testosteron'u görebildim. Haluk Bilginer'in tiyatro görüşü doğrultusunda başarılı bir oyun. Bu görüşü paylaşanlar çok keyif alacaklar. Zaten seyircinin çoşkusu bunu doğruluyor. Ben ise Kemal Aydoğan'ın sahnelemesine ( Bilginer vizyonu parallelinde)bir türlü alışamayanlardanım. Ama yine de çok eğlendim.

Bu arada geçen hafta 28 Nisan günü şok yaşadım. Talimhane Tiyatrosu Rüştü Uzel Salonun'da Medya Maymunları adlı oyunu oynayacaktı. On beş gün öncesinden yerimi ayırttım. 28 Nisan günü tiyatroyu arayıp geleceğimi konfirme ettim. Akşam gittiğimde seyirci yokluğu nedeni ile oyunu iptal ettiklerini söylediler. Yorumu sizlere bırakıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder