30 Ocak 2011 Pazar

THE FİNKLER QUESTİON / HOWARD JACOBSON


Bu sene(2010) Man Booker jürisi ödülü Howard Jacobson'ın 'The Finkler Question' adlı romanına verdi. Okuduklarımdan anladığım kadarı ile kimse pek şaşırmadı. Çünkü Jacobson bu ödüle üçüncü kez aday oldu sonunda da aldı.

Elimizde bu sefer değişik bir roman var. Tüm kahramanlar elli yaş üstü. Hepsi de erkek. Ortak özellikleri kadınsız olmaları ve de yalnız yaşamaları. Treslove eski bir BBC çalışanı. Hayatı pek kimsenin dinleyemeyeceği saatlerde yayınlanan program yapmakla geçmiş. Tüm ilişkileri kırılgan . Kadınlarla ilişkiye başlarken sonunu düşünen bir adam, iki değişik kadından görüşmediği iki oğlu var.Okul arkadaşı Finkler popüler bir felsefeci. Televizyon programları yapıyor. Karısını kaybetmiş. Libor ise seksenlerinde. Eşini yeni kaybetmiş. Oldukça tanınmış bir showbiz yazarı. Finkler ve Treslove'ın öğretmeni. Üçlü yıllardır ilişkilerini kesmemişler. Roman da üçünün Libor'un Londra'daki evinde bir araya gelmeleri ile başlıyor.

Finkler ve Libor musevi. İkisi de İsrail'in Filistin'de yaptıklarından dolayı utanç duyuyorlar. Treslove ise musevi olmaya hayranlıkla bakan biri. Finkler tam bir İngiliz. Çek asıllı Libor ise daha çok Avrupalı.

Jacobson bu zengin malzemeyi ustalıkla kullanıyor. 'The Finkler Question' oldukça eğlenceli. Yaşlanma üzerine çok iyi bölümler içeriyor. Bu arada musevi olmak, antisemitizm gibi konular ana ekseninde . Ama okurken bir türlü bitmiyor hissine kapılıyorsunuz. Keçiboynuzu gibi. Yeter artık, kısa kes Jacobson diye haykırıyorsunuz. Ama tabii o sizi duymuyor.

Sonuçta başlangıçta keyifli olan, sonra sıkan bu kitabı okumasanız da olur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder